Sağlık Haber Sitesi

Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Teknoloji Haber Sitesi

Bitkisel takviyeler kanseri önler mi?

Bitkisel takviyeler kanserden korudukları ya da hastalığa iyi geldikleri düşüncesiyle çoğu zaman doktora danışılmadan kullanılıyor. Peki söz konusu takviyelerin bu tür etkileri var mı? Bunu Prof. Dr. Çetin Ordu’ya sordum…

Kanser, kalp ve damar hastalıklarından sonra en çok hayati risk taşıyan hastalıklar arasında yer alıyor.

Ancak günümüzde bu hastalıkla düzenli taramalar, erken teşhis ve tedaviyle başa çıkmak mümkün.Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Çetin Ordu, artan kanser vakalarına karşı hastalıktan korunma yollarını şöyle açıkladı:

Prof. Dr. Çetin Ordu

ERKEN TEŞHİS YAYILIMI ÖNLER

Erken teşhis, kanserli hücrelerin veya tümörün vücuda yayılmadan önce tamamen çıkarılmasını sağlar. Özellikle tümör küçükken cerrahi müdahale ile alınması büyük önem taşır.

Bu işlem, cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ya da ilaç tedavisi ile gerçekleştirilebilir. Erken teşhis, kanserin tamamen ortadan kaldırılmasına ve tekrar etmesinin engellenmesine yardımcı olarak kür sağlanmasında kritik bir rol oynar.

Bu şikayetleri sakın görmezden gelmeyin

Kanser, nedensiz kilo kaybı, terleme, ateş, iştahsızlık ve yorgunluk gibi belirtilerle başlayabilir. Tümörlerin salgıladığı hormonlar kalsiyum seviyesinin yükselmesine ve vücut sıvı dengesinin bozulmasına yol açabilir.

Erken evrede belirti vermeyen tümör büyüdükçe çevresindeki dokulara baskı yaparak ağrı ve işlev kayıplarına neden olabilir.

Özellikle sinirlere yakın tümörler şiddetli ağrılara, iç organlardaki kanserler ise yutma güçlüğü, sindirim problemleri, bağırsak tıkanması ve nefes darlığı gibi ciddi sorunlara yol açabilir.

Kadınlar ve erkekler için tarama önerileri

Kadınlar ve erkekler için bazıları ortak olmak üzere farklı tarama yöntemleri bulunmaktadır. Kadınlarda meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve kolon kanseri taramaları yapılırken, sigara içen kadın ve erkeklerde akciğer kanseri için taramalar önerilir. Meme kanseri taraması, standart olarak 40 yaşından itibaren yıllık mamografi ile yapılmalıdır.

Kolon kanseri için risk faktörü bulunmayan kadın ve erkeklerde 45 yaşından itibaren kolonoskopi önerilir. Kadınlarda rahim ağzı kanseri taraması, HPV virüsünün DNA’sına bakılarak yapılır ve 70 yaşına kadar düzenli kontroller önerilir.

Erkeklerde ise prostat kanseri taraması 45 yaşında başlar ve düzenli muayene önerilir. Yoğun sigara içenlerde ise yıllık düşük dozlu toraks BT taraması önerilir. Bu sayede akciğer kanseri erken teşhis edilerek tedavi edilebilir. Erken tanı ve tedavi ile hastaların sağ kalım oranları artıyor.

YAŞAM TARZINIZI DEĞİŞTİRİN

Tedavilerde ne kadar gelişmeler olsa da aslında en önemlisi kanserden korunmaktır. Kanserden korunma ile yarıya yakın hastanın kanser olması engellenebilir.

Kanserden korunmada değiştirilebilir faktörler de ön plana çıkar. İşte kişisel olarak alabileceğiniz önlemler:

1-Fazla kilolarınızdan kurtulun: Fazla kilo kansere yakalanma riskini artırabiliyor. İşte bu kanser türleri; meme, rahim, böbrek, yemek borusu, kolon ve rektum kanseri.

2-Hareketsiz kalmayın: Haftada ortalama 300 dakika fiziksel aktiviteniz olsun. Çocuklar ve ergenler için ise günde neredeyse 1 saat orta ya da şiddetli fiziksel aktivite önerilmektedir. Ekran önünde geçirilen zamanın ve oturmanın azaltılması önemli bir faktördür.

3-Çeşitli, mevsiminde ve mümkün olduğu kadar doğal beslenin: Bol sebze, özellikle kırmızı ve koyu yeşil sebzeler, fasulye, mercimek gibi baklagiller ve tam tahıllar beslenmede önemli yer tutar.

Mevsiminde, taze ve doğal sebze ve meyve, daha besleyicidir ve tarım ilacı oranları daha düşüktür. Tam tahıllar da mikrobiyomu düzenleyerek kanserden korur. Kırmızı et sınırlı tüketilmeli, işlenmiş etler ve gıdalar, tatlılar ve rafine tahıllardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.

4-Özellikle internette satılan bitkisel takviyelerden ve vitaminlerden uzak durun: Doğal yolla alınan besin kaynakları, takviyelere göre daha etkili ve kanserden koruyucudur. Araştırmalara göre, vitaminlerin ve bitkisel ürünlerin takviye olarak alınmasının kanserde koruyucu olmadığı bilinmektedir. Ayrıca, internette kontrolsüz şekilde satılan vitamin ve bitkisel takviyelerin içerikleri güvenilir olmayabilir. Bazı ürünler, zararlı maddeler barındırabilir. Bunlar da sağlıklı kişilerde kanserojen etkiye yol açabilir. Bu tür takviyeler gerektiğinde sadece doktor önerisiyle kullanılmalı ve güvenilir kaynaklardan temin edilmelidir.

5-Bu ürünleri aşırı tüketmeyin: Endüstriyel yemekler, kızarmış patates, cips, krakerler, kahvaltı gevrekleri, ekmekler ve konservelerde bulunan bazı maddeler, potansiyel kanserojen olarak düşünülmektedir. Bu ürünler, sınırlı tüketilmelidir. önerilmektedir. Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.

6-Şekeri hayatınızdan çıkartın: Düşük glisemik indeksli gıdaların tüketilmesi önerilmektedir. Esmer şeker ve rafine şeker arasında şeker türü açısından fark yoktur, ancak rafine şeker insülin seviyesini artırarak kilo alımına ve dolaylı olarak kanser riskine yol açabilir. Meyve sularındaki fruktoz ve mısır şurubu bu etkiyi artırırken, doğal sebze suları daha besleyici ve sağlıklı seçenekler sunar. Mısır şurubu içeren gıdalardan da uzak durulmasında yarar vardır.