Şubat 21, 2025

Güncel Sağlık Haberleri & Bilgi – Sağlık Kitabı

Ekonomi, spor, teknoloji ve magazindeki en güncel haberlerle sağlık bilincinizi artırın; Sağlık Kitabı ile gündemi yakalayın!

BAYETAV: İzmir ‘özgür’ ama ‘yoksul’ bir şehir

BAYETAV tarafından yılda dört kez hazırlanan Bayetav İzmir Barometresi’nin “yoksulluk” özel temalı şubat sayısı yayınlandı. Araştırmaya göre İzmir, İzmirlilerin gözünde özgür ama yoksul bir şehir.

İZMİR – Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV) tarafından şehrin toplumsal nabzını tutmak, dinamiklerini anlamak ve değişen eğilimleri izlemek amacıyla yılda dört kez hazırlanan Bayetav İzmir Barometresi’nin Şubat 2025 sayısı yayımlandı. Eylül ayında gerçekleştirilen bir önceki araştırmanın özel teması “eğitim” olurken, Bülent Şık, Cuma Çiçek, Serkan Turgut, Sevda Alankuş ve Sevgi Artuç Kutlu tarafından hazırlanan Şubat 2025 sayısında ise “yoksulluk” temasına odaklanıldı.

27 Ocak – 30 Ocak tarihleri arasında gerçekleşen telefon destekli anket (CATI) araştırması ile toplam 608 kişiye ulaşılan çalışma kapsamında, odak grup görüşmelerinde ise toplam 18 kişi ile yüz yüze görüşme sağlandı. Katılımcı profilinde cinsiyet, yaş ve eğitim dengesi gözetildi.

DÖRT KİŞİDEN YALNIZCA BİRİ BELEDİYENİN HİZMETLERİNDEN MEMNUN

Bir önceki araştırmada İzmirlilerin yüzde 73,5’i İzmir’de yaşamaktan memnunken Şubat Barometresi’nde İzmirlilerin yüzde 65’inin İzmir’de yaşamaktan memnun olduğu görüldü. Yerel hizmetlerden memnuniyetin de yine oldukça düşük seviyede çıkması dikkat çekti. Araştırmaya göre her dört İzmirliden yalnızca biri İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerinden memnun olduğunu belirtti. Her iki katılımcıdan biri sağlık hizmetlerini yetersiz bulurken, yine her dört katılımcıdan sadece biri devlet okullarının niteliğini yeterli buldu. İzmir’in engelliler için yeterli imkân ve hizmete sahip olmadığı konusunda ise görüş birliği yaşandı. Genel olarak bakıldığında ise İzmir’de yaşayanların üçte ikisi yaşamaktan memnun olduklarını ifade etti.

YÜZDE 78’İ EN AZ BİR TEMEL İHTİYACINDAN TASARRUF ETMEK ZORUNDA

Katılımcıların yüzde 17,9’u kişi başına 10 bin 500 TL’nin altındaki hanelerde, yüzde 35,1’i kişi başına 10 bin 501- 21 bin TL arasında gelire sahip hanelerde, yüzde 41,3’ü ise kişi başına 21 bin – 69 bin TL gelir aralığında olan hanelerde yaşadığını dile getirdi. Buna karşı, katılımcılara aylık hane geliri beklentileri sorulduğunda net asgari ücret olan 22 bin TL’nin altında gelir beklentisi olanların oranı yüzde 3’te kaldı. Katılımcıların yaklaşık dörtte üçünün hane geliri beklentisi ise aylık 33 bin TL ile 110 bin TL arasında.

Kentte ısınma neredeyse her 10 kişiden 4’ünün sorunuyken, nitelikli beslenmeye ise katılımcıların yarısından fazlasının ulaşamadığı ortaya çıktı. Her 10 katılımcıdan 4’ü son 3 ayda mutfak harcamalarından tasarruf etmek zorunda kaldığını söyledi. Her 10 kişiden 3’ü sağlık harcamalarından, her dört kişiden biri ise eğitim masraflarından tasarruf ettiğini dile getirdi. Araştırma sonucunda İzmirlilerin yüzde 78,7’sinin en az bir temel ihtiyacından tasarruf etmek zorunda kaldığı görüldü.

YOKSULLUĞUN SEBEBİ ‘BAŞARISIZ DEVLET POLİTİKALARI’

İzmirlilerin yaklaşık yüzde 60’ı sosyal yardım almanın utanılacak bir şey olarak görülmediği düşüncesinde birleşti. Yoksulluk karşısında ilk önce kamu desteklerine başvurmayı düşünenlerin oranı yüzde 35’te kalırken enformel dayanışmaya başvuracaklarını söyleyenlerin oranı yüzde 40’ı aştı. Vakıf ve dernekleri yoksulluğu hafifletmede etkili destek mekanizmaları olarak görenlerin oranı ise hayli düşük. Ne hükümet ne de belediyeler yoksullukla mücadelede yeterli bulunmadı. Her 10 katılımcıdan 7’si yoksulluğun sebebinin “başarısız devlet politikaları” olduğunu ve “toplumdaki adaletsizliklerden kaynaklandığını” belirtti. Yoksulluğun yoksul kişinin başarısızlığından kaynaklandığı düşüncesine katılımcıların yarısından fazlası itiraz etti.

GÜNCEL DUYGU DURUMU: STRES, KAYGI VE ÖFKE…

Araştırmaya göre; İzmirlilerin ekonomik durumlarıyla ilişkili olarak en yüksek düzeyde hissettiği ilk üç duygu; stres, kaygı ve öfke. Ekonomik durumla ilişkili olarak güvensizlik, çaresizlik, güçsüzlük gibi daha çok kişinin kendisine yönelik algısına işaret eden negatif duygulardan ziyade; stres, kaygı ve öfke gibi dışavurumların ortaya çıkması dikkat çekici. İzmirliler ekonomik durumlarını göz önünde bulundurduklarında kendilerini güvensiz, çaresiz ve güçsüz hissetmekten daha çok stresli, kaygılı ve öfkeli hissettiğini ifade etti.

Son üç ay içerisinde gıdaya erişememe endişesini sık sık yaşayanların oranının yüzde 30’u aştığı görüldü. Stres, öfke ve güçsüzlük duyguları kiracılarda daha yoğun hissedilirken ev sahipleri kendilerini kiracılara kıyasla daha mutlu ve umutlu hissettiklerini ifade etti.

BAHÇELİ’NİN ÖCALAN ÇAĞRISI ‘OLUMSUZ’ KARŞILANDI

Araştırmada İzmirlilerin Türkiye’nin iki sıcak gündemi hakkındaki kanaatlerine de yer verildi. Katılımcılara göre Türkiye’de son üç ayda en önemli gündem yüzde 44,5 gibi açık ara bir farkla ekonomi. Ekonominin ardından hukuk-adalet ve ocak ayında Kartalkaya’da gerçekleşen otel yangını ülkenin en önemli gündemleri olarak tanımlandı.

Diğer yandan, İzmirlilere MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a silah bırakma çağrısı yapmasına ilişkin görüşleri de soruldu. Katılımcıların yarısından fazlası bu çağrıyı “olumsuz” karşıladı. “Olumlu” bulanların oranı ise yüzde 26,4 olarak araştırmaya yansıdı. Bahçeli’nin çağrısını olumlu bulanların oranı Cumhur İttifakı seçmenleri içerisinde yüzde 57’ye ulaşırken DEM Parti seçmenlerinin yarısından fazlası bu çağrıyı olumsuz değerlendirdi. Eğitim düzeyi arttıkça katılımcıların Bahçeli’nin silah bırakma çağrısını negatif yorumlama eğiliminin de arttığı görüldü. Bahçeli’nin çağrısını en pozitif yorumlayanların orta gelir grupları, düşük eğitim düzeyine sahip katılımcılar, kendisini Kürt olarak tanımlayanlar ve Cumhur İttifakı seçmenleri olduğu görüldü.

Katılımcıların yüzde 44,6’sı Suriye’de 7 Aralık 2024 itibariyle yaşanan gelişmelerin Türkiye’ye yansımalarının da “olumsuz” olacağını düşündüğünü söyledi.

SEÇMENİN YAKLAŞIK ÜÇTE BİRİ KARARSIZ

Bu pazar günü bir genel seçim olması durumunda katılımcıların oy tercihi sorulduğunda
tüm kimlik gruplarında seçmenlerin yaklaşık üçte birinin kararsız olduğu görüldü.
Dindar-muhafazakarlarda Cumhur İttifakı’na yönelme eğilimi belirginleşirken kendisini
milliyetçi olarak tanımlayanlarda kararsızlar ile Cumhur İttifakı’na yönelenler arasında
yalnızca 1 puanlık fark oluştu. Sosyal demokratlar ve solcularda ise CHP en baskın
tercih olarak öne çıktı.

İZMİR, İZMİRLİLERİN GÖZÜNDE YOKSUL BİR ŞEHİR

Bayetav İzmir Barometresi’nin yoksulluk temalı Şubat sayısının sonuçlarına göre; İzmir, İzmirlilerin gözünde özgür ama yoksul bir şehir. İzmir; kültürel ve sosyal olanaklarının yanı sıra kadınlar ve gençler için sunduğu yaşam tarzı özgürlüğüyle pek çok açıdan “konforlu”, “güvenli” ve “yaşanabilir” bir şehir olarak tanımlandı. Ancak ekonomik olanakların kısıtlılığı ve özellikle kiralar başta olmak üzere yaşam maliyetinin yüksekliği sebebiyle yeterince “müreffeh” bulunmadı. İzmirliler, İzmir’in avantajı olarak tanımlanan sosyal olanaklara erişimin giderek zorlaşmasından da şikayetçi. Yerel yönetimlerin ekonomik olarak erişilebilir kamusal alanlar yaratması bekleniyor.

(HABER MERKEZİ)