Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Continental Resources ve TransAtlantic Petroleum Diyabakır Havzasındaki Kaya Gazı Sahalarını Geliştirmek İçin Ortaklık Anlaşması Yaptı
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Amerika Birleşik Devletleri merkezli Continental Resources ve TransAtlantic Petroleum ile Diyarbakır Havzası’ndaki kaya gazı sahalarını geliştirmek amacıyla ortak girişim anlaşması imzaladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yaptığı açıklamada bu iş birliğinin Türkiye’nin petrol ve doğal gaz kaynaklarını ekonomiye kazandırma hedefi açısından önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Bayraktar, anlaşmanın Türkiye’de hidrokarbon aramacılığında yeni bir dönemi başlatacağını belirterek, projede en güncel çevresel ve teknolojik uygulamaların kullanılacağını, yerli iş gücünün eğitimi ve teknik bilgi transferinin sağlanacağını ifade etti.
Continental Resources CEO’su Doug Lawler, Türkiye’nin keşfedilmemiş hidrokarbon kaynaklarının büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getirdi. Şirket olarak, bu potansiyeli değerlendirmeye hazır olduklarını belirten Lawler, TransAtlantic ve TPAO ile iş birliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.
TransAtlantic Petroleum‘un, doğu Türkiye’de yatay sondaj programı yürüttüğünü ve Selmo Sahası‘nı yeniden geliştirdiğini açıkladı.
Kaya Gazı Enerji Kaynağı mı Tehdit mi?
Kaya gazı, kayaçların içinde sıkışmış doğal gaz türüdür. Hidrolik kırma yöntemiyle çıkarılır. Bu süreçte yeraltına kimyasal sıvılar enjekte edilir.
Çevreciler, kaya gazı işleminin zararları arasında su kaynaklarının kirlenmesi, depremleri tetikleme riski ve metan gazı salınımı bulunduğunu belirterek bu enerji kaynağının kullanılmasına karşı çıkıyor. Kaya gazı işleminin, yoğun su tüketimi nedeniyle ekosistem üzerinde baskı oluşturduğu da biliniyor.
TransAtlantic Petroleum’un internet sitesinde görüle harita Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yer verilmediği görüldü. Şirket, Türkiye’deki çalışmalarını da böyle renklendirdi.Depreme Sebep Oluyor
Chicago Ünviersitesi’nden Mahir E. Ocak’ın Tübitak’ta yayımladığı makalesine göre; kaya gazı aramaları yapay depremler doğuruyor. Akademisyen Ocak şunları ifade etmiş:
“Takip eden yıllarda yapay depremler üzerine pek çok bilimsel çalışma yapıldı ve süreç daha iyi anlaşıldı. Ancak 2000’li yıllara gelindiğinde kaya gazı çıkarma faaliyetleriyle beraber yapay depremler yeniden ortaya çıktı.Kaya gazı çıkarma faaliyetlerinin yoğun biçimde devam ettiği Amerika Birleşik Devletleri’nin çeşitli bölgelerinde hemen hemen her gün doğal süreçlerle açıklanamayacak depremler meydana geliyor. Örneğin Rocky Mountains bölgesinin doğusunda 1967-2000 döneminde her yıl ortalama 21 deprem meydana gelmişti. Ancak kaya gazı çalışmaları başladıktan sonra 2010-2012 döneminde her yıl ortalama 100 deprem meydana geldi. Bu durum yeraltına pompalanan atık sularla ilişkilendiriliyor”
